29 Kasım 2010 Pazartesi

Kitap aldım mutlu oldum(:)


Evet uzun zamandır kitap almıyordum. En son Elif Şafak ın Araf adlı kitabını almıştım. Biraz süründü elimde ama bitirmeyi başardım:) Aslında bu kitaptan önce Aşk ı okumuştum. Araf ı da Aşk ın tadını alırmıyım düşüncesiyle almıştım. Ama aynı tadı vermedi doğrusu...

Neyse bugün bu kitapları almış olma sebebim görünürde eşimin ödevi için olsa da, aslında benim google da ki araştırmalarım sonucu bu iki kitabında kendi çaplarında birer ekol oluşudur.Ya ekol de bi tuhaf mı oldu ne? Yani kendi kategorilerinde önemli kitaplar işte canım:))

Kişiliğinizi tanıyın Florence Littauer 'in, Beyaz Zambaklar Ülkesinde ise Grigoriy Petrov'un. Ben kişisel gelişim kitapları meraklısı olarak tabiki de Kişiliğinizi tanıyın ı aldım hemen elime. Hemen 2 sayfa falan sonra bir test var. İşte onu bir hevesle çözmek istedim ama  birden "amanın ocakta yemeğim vardı" diye bir hışımla mutfağa koştum... Bezelyemin suyu azalmış.... Yani biraz daha bakmasam dibini tutturabilirmişim... Hani yapmadığım şeyde değil:))  İşte test maceramın sonu böyle gelirkene artık kitabı bitirince sizlere izlenimlerimi aktarırım inş......

28 Kasım 2010 Pazar

Peçetelik ve ekmekliğim:)

Bloglardaki becerikli hanımlara hep gıpta ile bakacak değilim ya bende kendimce bişiler yaptım canım:) İşte bu mutfak masamın üzerindeki cicilerimi de ben yapmıştım bi zamanlar.... Aslında bu gördüğünüz mutfak takımının sadece iki parçası. Çok tembel oldum çok:) Meraklıydım böle şeylere..... Daha bir havlular var yaptığım ne sabırlıymışım diyorum görünce şimdi kendime...E şimdi yapamayınca böle eski günleri yadediyorum napiim:P

6 Kasım 2010 Cumartesi

sürpriz mutfağın sürprizine katıldııım...

Sürpriz mutfak blogu sahibi arkadaşımızın hediye sepeti çekilişini buradan duyurmuş olayım.


Katılım şartları:

* Blog sahibi olmanız gerekiyor.

* Sağ üstte bulunan İZLE butonuna basıp blogumu izlemeye (eğer izliyorsanız yorumda belirtiniz) almanız gerekiyor.

* Yorum bırakarak ‘katılıyorum’ demeniz.

* Blogunuzda etkinlikten bahsetmeniz gerekiyor.

5 Kasım 2010 Cuma

Tesettür kıyafet derdi…

Not: Efenim aşağıda okuyacağınız bu uzuuun yazı çoook dertli bir anımda yazılmış olup, özellikle bu derdi yaşayanların beni daha çok anlayacağına inandığım bir içeriğe sahiptir.


Neden dertliyim?

Ben başörtülü olan, fakat çalışırken peruk takan bir bayanım. Ankara da yaşıyorum. Ve çok dertliyim. Derdim şu.

1. Ankara da tesettüre uygun kıyafet bulamamak.

2. Bulsam da bunların sadece tesettür kıyafetleri satan mağazalar (setrms, tekbir, tugba-venn) olması ve buradaki kıyafetlerin fiyatlarının ateş pahası olması.

3. Ya da daha mütevazi mağazalarda bulduğum fiyatı daha uygun olan kıyafetlerin ise fi tarihinden kalma hep aynı model kıyafetler olması.

Bilenler bilir Ankara da tesettür giyim konusunda çoooook büyük sıkıntı var.(İstanbuldakiler bu açıdan çok şanslı. Ama şanssız olan çok yer var.) Hele de benim gibi çalışan başörtülü bir bayansanız ve peruk takıyorsanız ve de resmi giyinmek zorundaysanız. Sorun katlanıyor da katlanıyor. Ne de olsa her gün aynı kıyafeti giyemiyorsunuz. Ayrıca peruk taktığımdan boynu açıkta bırakan kıyafetler giyemiyorum ve bunu kışın boğazlı badylerle, yazın ise yakası kapalı gömleklerle kamufle etmeye çalışıyorum ki bu da yakası kapalı kıyafete ihtiyacım olduğu anlamına geliyor. Mesela bulmakta en çok zorlandığım kıyafetler uzun etek ve yakası kapalı gömlek.

Evet Setrms, Tuğba, tekbir gibi tesettür kıyafeti satan yerler var ama sezon fiyatları çok uçuk. Mesela bir etek veya gömlek 129 tl . Yani bir etek alıp bir yıl hep aynı eteği giyeceksin nerdeyse. Ben kendi adıma bir parça kıyafete bu kadar para vemeye acıyorum ve zaten veremem de. Hadi manto, kap, pardesü falan alırsın da uzun süre kullanırsın. Ama bir gömleğe bu kadar para vereceksin haftada üst üste en fazla 2 gün giydin diyelim, 3. gün ne giyeceğim diye düşüneceksin. Sezon sonunu bekledik diyelim bu seferde beden kalmaz.

Bugün alışverişe çıkıp 2 tane alışveriş merkezi gezerek eli boş dönen ben sonunda eve gelip bilgisayar başına oturup bu yazıyı yazmaya başladım. Çünkü bu kadar gezdim hem yoruldum hem de bir sürü zaman harcadım. Ama elimde bir beyaz hırka ile geri döndüm. Gel de gıcık olma.

Kıyafetim nasıl olmalı?

1. Bir kere tesettüre uygun olmalı.

2.Yani uzun olmalı (işyerinde pantolon giymediğim için benim için etek ilk sırada ama pantolonlarda da uzun olmalı tabi) (Ayrıca bu uzunluğa gömlek ve üst grup için kol ve boy dahil )

3. Dar olmamalı.

4. İçini göstermemeli.

Zaten böyle kriterleriniz varsa baştan yandınız demektir. Seçenekler o kadar azalıyor ki anlatamam. Bir gömlek beğenirsiniz kolu kısadır, başka birinin boyu kısadır, başka biri çok incedir içini gösterir o yüzden içine badi giymeniz gerekir, başka biri çok dardır XL olan bile üstünüze oturur.

Alternatifler

Eğer google da “ankarada tesettür giyim” diye aratırsanız bir sürü işe yaramaz site geliyor karşınıza. Ve arattığım kelimelere uyan bir site yok maalesef. Bugün CEPA ve KENTPARK AVM lerini gezdim. Tesettür adına bir mağaza zaten yok.

AVM lerde olan firmalar arasında günlük kıyafet adına hem hesaplı hem de nispeten düzgün kıyafetlerin olduğu en iyi yer LCW. Neden?

1.Özellikle eteklerin bazılarını uzun (U) ve kısa(K) olarak ayırmaları çok iyi. Böylece kısa isteyenler de uzun isteyenlerde istediklerini bulabiliyorlar. Ama bazen çok beğendiğim bir eteğin uzununu bulamamak can sıkıcı. Hele bugün gördüğüm pantolonların kumaşlarına bayıldım. Ve bu kumaşların aynısından etek yapmamalarına çok kızıyorum. Bu konuda mailde attım hatta LCW ya.

2. Birde gömlek konusunda çok başarılılar. Fakat ne hikmetse yeni bir modamıdır nedir şu gömlekleri yaka kısmına yakın düğmelerini bitirip ordan sonrasını açık bırakmıyorlar mı çoooook gıcık oluyorum. Yakası kapalı gömlek istiyoruuuuuuum. Hatta hakim yakalı gömlekleri vardı ki bir zamanlar süperdi. Aslında hala varda işte yukarda da belirttiğim gibi yakası açık.

3.Her bedende kıyafet bulabilme imkanı var. 3XL kıyafetler bile var.

Hangi mağazalara takılıyorum?

Önce Setrms ve Tuğba Venn bazen de Tekbir.

Ama genellikle LCW, Tiffany, De Facto, Rodi mod

Bazen Moda İlgi, Ekol, Seçil, Kimlik, Accort

Nasıl olmasını isterdim?

1. Bu biraz uçuk olacak ama tüm mağazalarda tesettür kıyafet köşeleri olsun isterdim. Yani köşede değil aslında her kıyafetin birde alternatif olarak daha uzun daha kapalı olanı olsa yani kısa etek varsa aynısının uzunu da olsa. Kısa kollu gömlek varsa uzun kollusu da olsa. Yakası açık bir bluz varsa yakası kapalısı da olsa gibi..

2. İmkanım olsa bayanlar için bir tesettür mağazası açar ve orta yaş, genç, çalışan.. vs. olacak şekilde kısımlara ayırırdım. Fiyatlarda şöyle el yakmayacak cinsten olurdu.

3. Setrms, Tuğba, Armine, Kayra gibi firmaların ürünleri iyide çok uçuk fiyatları var. Bu firmaların şu anda ürettikleri kıyafetlerin yanında daha uygun fiyatları olan ikinci bir yan grup kıyafet daha üreterek her gelir düzeyindekilere hitap etmelerini isterdim. Hem bu onlar içinde çok karlı olurdu eminim.

2 Kasım 2010 Salı

O köy bizim köyümüzdür..


Orda bir köy var uzakta o köy bizim köyümüzdür. Gidemesekte göremesekte o köy bizim köyümüzdür.:))


Benim güzel köyüm. Çok özledim ya. Şu camdan kaç kere baktım denize doğru. Yağmuru kaç kere izledim. Yazları fındık zamanı gider bir ay kalırdık. Çok yoğun geçerdi ama yine de çok güzeldi.

Hava o kadar temizdir ki sabah kendiliğinden uyanıverirsin. Erkenden fındıklığa gidersin. Evde kalanda (genelde annem) kahvaltı hazırlayıp haber vermeye gelir. Tabi fındıklık yakınsa böyle olur. Uzaksa kahvaltı yapılıp gidilir. .

Eve giden yol...

Şimdi uzakta kaldı. Ama bu fotoğrafı görünce hala o huzuru hissedebiliyorum. Bu görünen iki taraflı ağaçlı yol benim eve dönüş yolumdu. Giderken acele edip daha kestirmeden giderdim. Ama dönüşte yolumu biraz uzatsamda buradan geçmeyi çok severdim. Kuş sesleri gelirdi ağaçlardan. Birde fotoğrafta görünmesede sol tarafta küçük bir kreş vardı. Oradan da çocuk sesleri gelirdi bazen. Hatta bir de küçük bir çeşme vardı yolun kenarında. Hele yağmur yağarken yürümeye bayılırdım burda. Tam lise ve ünv. dönemlerime rastlıyor o zamanlar. Melankoliklik de varmış galiba:) Kavak yelleri babından..

Pencere önü

Bu fotoğrafı hangi blogda gördüm hatırlamıyorum. Ama bana nedense o kadar etkileyici geldi ki. O pencere önünde oturmak istedim. Dışarıda da bir bahçe olduğunu hayal ettim. Hani şu ortasından eve giriş yolu geçtiği için ikiye bölünmüş olan bahçelerden. O pencereden görünen ağaçta bahçenin sol tarafında kalıyormuş. Dalları taaa pencereye kadar uzanıyormuş. Bugün çok mu hayalciyim ne:))))

Kul ile Allah arasındaki ilahi sohbet...

Dedim: Çok yalnızım.


Dedin: ... فَإِنِّي قَرِيبٌ___Ben ki sana çok yakınım. (Bakara-186)

Dedim: Evet biliyorum sen bana yakınsın ama ben senden uzağım, keşke ben de sana yakın olabilseydim.

Dedin: وَاذْكُر رَّبَّكَ فِي نَفْسِكَ تَضَرُّعاً وَخِيفَةً وَ دُونَ الْجَهْرِ مِنَ الْقَوْلِ بِالْغُدُوِّ وَالآصَالِ

___Rabbini sabah akşam, yüksek olmayan bir sesle, kendi kendine, ürpertiyle, yalvara yalvara ve için için zikret. (Araf-205)

Dedim: Buda senin yardımını ister

Dedin: أَلَا تُحِبُّونَ أَن يَغْفِرَ اللَّهُ لَكُمْ __ALLAH'ın sizi bağışlamasını istemez misiniz? (Nur-22)

Dedim: Tabii ki, beni affetmeni çok isterim.

Dedin: وَاسْتَغْفِرُواْ رَبَّكُمْ ثُمَّ تُوبُواْ إِلَيْهِ(Öyleyse)__Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O'na tövbe edin. Gerçekten benim rabbim, esirgeyendir, sevendir. (Hud-90 )

Dedim: Çok günahkârım, bu kadar günahla ben ne yaparım?

Dedin:أَلَمْ يَعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ هُوَ يَقْبَلُ التَّوْبَةَ عَنْ عِبَادِهِ __ALLAH'ın, kullarının tövbesini kabul edeceğini.. ve ALLAH'ın tövbeyi çok kabul eden ve pek esirgeyen olduğunu hâlâ bilmezler mi? (Tevbe-104. )

Dedim: Defalarca tövbe edip tövbemi bozdum, artık yüzüm kalmadı.

Dedin: اللَّهِ الْعَزِيزِ الْعَلِيمِ (2) غَافِرِ الذَّنبِ وَقَابِلِ التَّوْبِِ __ALLAH aziz ve bilendir, o günahları bağışlayan ve kullarının tövbesini kabul edendir. (Ğafir-2/3. )

Dedim: Bunca günahım var,hangisinin tövbesini yapayım?!

Dedin: إِنَّ اللَّهَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ __ALLAH bütün günahları bağışlayandır.(Zümer-53)

Dedim: Yani yine gelsem yine beni bağışlar mısın?

Dedin: وَ مَن يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلاَّ اللّهُ__ALLAH'tan başka günahları bağışlayacak olan yoktur. (Ali İmran-135.)

Dedim: Ne kadar güzelsin ALLAH'ım! Bilmiyorum bu sözlerin karşısında niçin böylesine içim içime sığmıyor ve erimeye başlıyorum, seni çok seviyorum.

Dedin: إِنَّ اللّهَ يُحِبُّ التَّوَّابِينَ وَ يُحِبُّ الْمُتَطَهِّرِينَ ___Şüphesiz ki ALLAH tövbe edenleri ve temizlenenleri sever.
Birden 'İlahım ve Rabbim benim senden başka kimim var' dedim.

Sen de أَلَيْسَ اللَّهُ بِكَافٍ عَبْدَهُ    __'ALLAH kuluna yetmez mi?' (Zümer-36) dedin.
Dedim: Sen ki beni bu kadar çok seviyorsun ve bana karşı bu kadar iyisin ben ne yapabilirim?

Dedin: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اذْكُرُوا اللَّهَ ذِكْرًا كَثِيرًا (41) وَسَبِّحُوهُ بُكْرَةً وَأَصِيلًا (42) هُوَ الَّذِي يُصَلِّي عَلَيْكُمْ وَمَلَائِكَتُهُ لِيُخْرِجَكُم مِّنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ وَكَانَ بِالْمُؤْمِنِينَ رَحِيمًا

___Ey inananlar! ALLAH'ı çokça zikredin. Ve O'nu sabah-akşam tesbih edin. Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için üzerinize rahmetini gönderen Odur. Melekleri de size istiğfar eder. ALLAH, müminlere karşı çok merhametlidir. (Ahzap-41/43. )

Kendi kendime dedim: ALLAH'ım seni çok seviyorum.

MERHABA...

Ortanca ne güzel bir çiçektir.




Bir tane çiçek gibi görünür ama yakından bakınca minik minik bir sürü çiçek görürsün ya üstünde....Hayatın ayrıntılarına da böyle yakından bakmayı bilsek kimbilir neler göreceğiz öyle değil mi? Oysa bazen ne çok şey kaçırıyoruz. Hayat geçip gidiyor ve ayrıntılara zaman kalmıyor malesef. Ben de küçük ayrıntıları yakalama fırsatı vermek istedim bu siteyle kendime....Onun için merhaba diyorum işte:)))